-
1 esir\ etmek
пленя́ть -
2 esir
пле́нник (м) пле́нный эфи́р (м)* * *I1) пле́нныйesir almak — взять / захвати́ть пле́нного
esir düşmek — попа́сть в плен
esir etmek — брать в плен; порабоща́ть
esir olmak — а) попа́сть в плен; б) перен. стать пле́нником
esir yatmak — находи́ться в плену́ ( продолжительное время)
2) разг. рабesir ticareti — работорго́вля; торго́вля раба́ми
3) перен. пле́нник, рабâdet esiri — раб привы́чки
güzelliğinin esiri oldu — он был пленён её красото́й
II хим. физ.kocasının esiri oldu — она́ преврати́лась в рабы́ню своего́ му́жа
эфи́р
См. также в других словарях:
esir etmek — 1) tutsak durumuna getirmek 2) alıkoymak, meşgul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir — 1. is., Ar. esīr 1) Tutsak 2) Köle 3) mec. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse Onun güzelliğinin esiri oldular. Birleşik Sözler esir almaca esir kampı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esir almak esir düşmek es … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir almak — 1) tutsak etmek 2) alıkoymak, meşgul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mağlup etmek — yenmek Zavallı milletimizi esir etmek isteyen düşmanları behemehâl mağlup edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır. Atatürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkâr etmek — yaptığı bir işi, söylediği sözü veya tanık olduğu bir şeyi yapmadığını, bilmediğini, görmediğini söylemek, yaptığını saklamak, yadsımak Yine insanlar fenalar elinde esir olacak, çalışmanın faziletini, birçok adamlar inkâr edecek. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ESR — Esir etmek. * Muhkem bağlamak. * Takviye etmek. (Bak: Esir) * Göbeğinde illeti olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bulnamak — esir etmek, tutsak etmek I, 60, III, 29, 301 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
göndermek — i, e 1) Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek Hepimizi esir edip Malta ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu. H. E. Adıvar 2) Yetki vererek gitmesini sağlamak 3) Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kullanmak — i 1) Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu? H. C. Yalçın 2) Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi… … Çağatay Osmanlı Sözlük